Kriz Yok Çift Haneli Büyümeye Devam

Reklam dünyasının tepe yöneticilerinin 2012 tahminleri, sektörde büyümenin devamına işaret ediyor. Bu yıl ilaç ve e-ticaret gibi alanların aktif hale gelmesiyle özellikle ikinci yarıda ciddi hareketlilik bekleniyor.

Geçtiğimiz yıl yaşanan küresel finansal krize rağmen reklam sektörü yüzde 20 oranında büyümeyi başardı. Reklamverenler DerneğiBaşkanı Ahmet Pura’ya göre, sektör 2012 yılında çift haneli büyümesini sürdürecek. Milliyet için yılın ilk ayına bakarak 2012’yi değerlendirenTürkiye’nin önde gelen reklam ajanslarının yöneticileri de Pura’yla aynı görüşü paylaşıyorlar.
Dor İnsight’ın Online Anket tekniği ile 23-25 Ocak 2012 tarihlerinde Milliyet için gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları reklam sektörü çalışanlarının da şirketlerinin finansal olarak daha iyi bir yıl geçireceklerini düşündüklerini ortaya koyuyor.
Güzel Sanatlar Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Şardan, 2012 için yüzde 10 oranında bir büyüme öngörüyor. Şardan, büyümenin ilaç sanayi ve e-ticaret gibi geçmişte reklamveren konumunda olmayan bir grup yeni reklamverenin aktif hale gelmesiyle ve emlaksektörünün yoğun reklam yapmasıyla gerçekleşeceğini belirtiyor.
Alametifarika Kurucu Ortağı Uğurcan Ataoğlu’na göre, sektör bu yıl  yüzde 15 civarında büyüyecek.
Reklamverenlerin yılın ilk çeyreğine tedbirli başladıklarını belirten UltraRPM-Eşbaşkanı Faruk Kaptan, ikinci yarıda daha iyimser planların devreye gireceğini düşünüyor.
Medina Turgul DDB Kurucu Ortağı Jeffi Medina ise reklam sektöründe kayda değer bir değişim yaşanmayacağını belirtiyor. Türkiye’nin değer yaratmaya odaklanması gerektiğini Medina’ya göre, Türkiye’nin büyümesi yavaşlasa bile gelişmesi devam edecek.

4.3 MİLYAR DOLARLIK DEV PASTA

Reklamverenler Derneği’nin (RVD) verilerine göre, 2011’in ilk altı ayında toplam reklam yatırımları 2 milyar 277 milyon lira oldu. Reklam harcamalarında, 2010 yılının aynı dönemine göre yüzde 24’lük bir büyüme yaşandı.
Yatırımların yüzde 57.8’ini televizyon, yüzde 24.2’sini basın, yüzde 6.9’unu açıkhava, yüzde 7.18’ini dijital, yüzde 2.6’sını radyo, yüzde 1.2’sini sinema reklamları oluşturuyor.
Türkiye’deki reklam pazarı 2010 toplamında 3 milyar 613 milyon TL’yi buldu. RVD’nin tahminleri 2011 yılsonu itibarıyla reklam yatırımlarının toplamda yüzde 20 dolayında büyüyeceğine ve 4.3 milyar TL’ye çıkacağna işaret ediyor.

2012’ye iyimser bakılıyor

* Dor İnsight’ın Online Anket tekniği ile 23-25 Ocak tarihlerinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre, reklam sektörünün çalışanları 2012’de şirketlerinin finansal olarak daha iyi bir yıl geçireceklerini düşünüyorlar.
* Ankara, İstanbul ve İzmir’den, 18 yaş üzeri, yüzde 50’si kadın ve yüzde 50’si erkek olmak üzere toplam 130 reklam sektörü çalışanının verdiği cevaplar doğrultusunda hazırlanan araştırmaya göre, beklentileri iyimser olanların oranı yüzde 70.
* Reklam sektöründe çalışan kadınların yüzde 72’si 2012’nin şirketleri açısından iyi geçeceğini düşünüyorlar.
* Erkeklerin beklentisi biraz daha düşük: Yüzde 67.

İnşaat, ilaç, e-ticaret ile %10 büyürüz

Yiğit Şardan Güzel Sanatlar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

2012 dünyada ve Türkiye’de belirsizliklerin süreceği bir yıl gibi duruyor. Merkez Bankasıtahminlerine göre Türkiye ekonomisi 2012’de yüzde 4, IMF ve bazı yabancı bankalara göre yüzde 0,5-2 arasında büyüyecek.
2011’de yüzde 8 civarında büyüyen ekonomi bazı endişe verici sinyaller verdi. Yüzde 23 civarında bir devalüasyon, cari açığın 80 milyar dolara ulaşması, enflasyon ve buna bağlı olarak faizlerin çift haneli rakamlara yükselmesi bu olumsuz göstergelerin bazılarıydı.
2012’de Türkiye’de büyüme rakamlarının düşmesi beklenirken diğer bazı göstergelerde ise olumlu gelişmelerin beklendiğini söylemek mümkün. Reklam sektörü 2011’de yüzde 15-20 aralığında büyüdü. 2012 için büyüme beklentisi yüzde 10. İyileştirici faktörler içinse ilaç sanayi ve e-ticaret gibi geçmişte reklamveren konumunda olmayan bir grup yeni reklamverenin aktif hale gelmesini, yeterince hızlı büyümeyen piyasada pazar payı kavgasının kızışması sonucu reklam yatırımlarının artmasını, kentsel dönüşüm ve yabancılara gayrimenkul satışının önünün açılması sayesinde gayrimenkul sektörünün hem mevcut stoğunu eritmek hem de planlanan yaklaşık 50 bin yeni konut projesine destek vermek icin ciddi reklam yatırımı yapacak olmasını sayabiliriz.

2012, etkili ve ölçülebilir reklam yılı

Uğurcan Ataoğlu Alametifarika Kurucu Ortak/ Kreatif Direktör

Geride bıraktığımız yıl tarihe “Konkur Yılı” olarak geçecek. Biz bu konkurların hepsini pas geçtik. Bu yıl da öyle yapmaya devam etmeyi düşünüyoruz. Çünkü reklam ajanslarına yapılan öyle böyle bir eziyet değil.
Haksız emek rekabeti doğuran bu acımasız arz-talep oyununda reklam ajansları çok mağdur oluyor. Hemen her oyunun sonucunu sunulan fikirler değil, kişisel ilişkiler belirliyor.
Biz bu oyunun bir parçası olmadan büyümeyi seçtik. Hizmet verdiğimiz markalardaki artışa rağmen ekibimizde artış planlamıyoruz.
Amacımız aynı ekiple daha verimli bir çalışma ortamı sağlamak. Hedeflerimiz arasında, dışarıdan gelen talepler üzerine reklam ihracatı yapma şansımızı iyi değerlendirmek var.
Ayrıca çalıştığımız markaların yurt içi kampanyalarıyla beraber, bölgeselleşme ve globalleşme çabalarına destek vermek istiyoruz.
Euro krizinin bizi etkileme payını hesaba katmazsak, bu yıl etkili ve ölçülebilir reklamlar yapmaya daha fazla odaklanmak gerekiyor.
Boşa harcanacak bir kuruşluk bütçe yok. Ama tabii ki para her şey değil. 2012’de sektörde yüzde 15’lik büyüme bekleniyor. Vicdanlarımızdaki büyümenin ise sınırsız olmasını diliyorum.

Dünyadaki ekonomik sarsıntıya dikkat, pazar yerinde sayabilir

Jeffi Medina DDB Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye büyüyor; bu büyüme, yıllar önce verilmiş bir startın ivmesinden kaynaklanıyor. Bu o kadar büyük bir çark ki, Allah korusun, tabii afetler dışında çark durdurulamaz; ama hızı değişebilir. “Batı dünyasında yaşananlar bizi etkilemez” demek pek gerçekçi olmaz, ancak sadece hızımız biraz yavaşlar… Hız düşerse reklam sektörü ne olur? Cevap: Reklam sektöründe de bir daralma yaşanabilir! Eski alışkanlıklar döneminde yaşıyor olsaydık, en çok etkilenen sektörlerin başında reklam sektörü gelebilirdi. Ancak bugün işler değişti.
Ciddi bir rekabet ortamının gereği olarak, pazarlama, reklam katkısını belirli normlar içinde tutması gerektiğini gayet iyi biliyor. Sonuç: Bence ülkemizde reklam sektörü bu yıl kayda değer bir değişim yaşamayacak. Dünya o kadar büyük bir ekonomik sarsıntı geçiriyor ki, burada sorulması gereken soru şu: Bizim için fırsat nerede? Kötü rakamlar, batan şirketler, batan ülkeler, işten çıkarmalar, hepsi birer sonuç.
Eğer bunu görebiliyorsak, fırsatın da nerede olduğunu görebiliriz. Türkiye bugün kararlı ve istikrarlı bir planlamayla, çarkı hızlandırmak yerine ‘değer inşa etmeyi’ hızlandırırsa, değerli kurumlar, değerli ürünler, değerli markalar üretirse, global arenada paha biçilmez bir konuma gelecektir.

Reklamcılıkta ‘PR değeri’ öne çıkacak

Ahmet Akın Leo Burnett Başkan

Eskiden geleneksel ve dijital reklamcılık diye iki reklamcılık kategorisi vardı. Beklentilere göre 2016’da online reklamcılığın yüzde 35 paya ulaşarak TV reklamcılığını geride bırakacak. Dijitali ayrı bir uzmanlık alanı gibi görme lüksümüz yok.
Reklamcılık ve PR birbirinden uzak iki disiplindi. Artık PR değeri olmayan reklamcılığın da bir değeri kalmayacak. Cannes Lions’ta ödül alan PR fikirlerinin yüzde 50’sinden fazlası reklam ajanslarından çıkıyor. Bir reklam ajansı “Yılın PR Ajansı” olarak seçilebiliyor. Eskiden markaları marka yöneticileri yönetirdi.
Artık insanlar yönetecek ve yönlendirecek. Sosyal medya herkes için özgürlük alanıydı ve ne yapılsa markalara yarar sanılıyordu. Artık sosyal markalar için dikkat edilmesi gereken bir belirsizlik alanına dönüşecek.
Markalar için gösterişli olmak önemli ve yeterliydi. Artık markaları samimiyet ve gerçeklik gibi değerler yüceltecek. Eskiden büyük fikirler sağlam fikirlerdi. Artık bir fikrin büyük olarak tanımlanması için bulaşıcılık, akışkanlık, mecra tanımazlık gibi kriterler aranacak. Bu sefer gerçekten her şey değişiyor.

İkinci yarı planlar iyimsere dönecek

Faruk Kaptan  UltraRPM-Eşbaşkan

Reklamverenler yılın ilk çeyreğine tedbirli başladılar. Ben, ikinci yarıda, daha iyimser planların devreye gireceğine inanıyorum. Geçmiştekine benzer ekonomik dalgalanmalarda, reklam yatırımları konusunda karamsar davranmayıp, cesur olan markaların kazançlı çıktığı önemli başarı hikayelerine tanık olduk. Bazı akıllı markalar tam da böylesi zamanlarda rakiplerinin tedirginliğini fırsat bilip rekabette üstünlük sağlamıştır. Tüketicilerinin gözünde,satış kanalları nezdinde itibarlarını yükseltmişlerdir. Bu yıl, özellikle geçmişte benzer deneyimleri yaşamış markaların yeni atılımlarına tanık olacağımız bir yıl olacaktır. Bütçelerin daha efektif harcanmasına özen gösterilecektir. Bu da en çok, yapılmakta olan bölük pörçük dijital ve yeni mecra faaliyetlerinin çoğunun markaların özüne yarardan çok zarar getirdiğini fark edilmesine fırsat yaratacaktır. Bu çerçevede merkezinde dijitalin yer aldığı akıllı, iyi yönetildiği belli olan,ayağı yere basan yenilikçi kitlesel kampanyaların çoğaldığını göreceğiz.

İlk yüz reklamveren hiç değişmiyor

A. Selim Tuncer Genna Ajans Başkanı

Türkiye’de reklamcılık sektörünün %20’un üstünde büyüyerek ülkenin büyüme oranlarını birkaç kat aşması dikkat çekici bir gösterge… Ancak  kişi başı reklam harcamalarında kriz öncesiYunanistan’ın bile ancak onda birini yakalayabildiğimizi, reklam harcamasında ilk yüze giren reklamverenler listesinin temel olarak değişmediğini, reklamın da ekonomik büyümeyle bağlantılı olarak daha çok satış teşviği şeklinde kullanıldığını düşünürsek gayri maddi değerler üretmek konusunda ciddi bir paradigma değişimi yaşanmadığını söyleyebiliriz.
Aynı kaliteki bir ürünü İtalya’nın bizden beş kat daha fazla bir fiyata sattığı, aradaki farkı hiçbir hammadde kullanılmadan üretilen marka değerlerinin oluşturduğu, reklamın ise bu değerleri yaratmanın en önemli aracı olduğu bilincine vardığımızda, olgu, niteliksel dönüşümünü de sağlamış olacaktır. Ancak, bu dönüşümün gerek şartlarından biri de, uzun süredir emtia alımı muamelesinin reva görüldüğü pazarlama iletişimi hizmetinin entellektüel sermayesini koruyabilecek bir gelir düzeyine ulaştıracak vasatın yaratılabilmesidir. Yine de ümitli olmak için yeterli nedenlerin var olduğunu düşünüyorum.

İleride anımsanacak yıla girdik

Tuğbay Bilbay Manajans JWT Ajans Başkanı

Bu yılın ilerde anımsanacak bir yıl olacağını düşünüyorum. Temel olarak dünya çapında yaşanan ekonomik sıkışıklığın yarattığı sıkıntının sosyal boyutlarının tartışılacağı ve bu zoraki durumun insanları davranış biçimlerini ve alışkanlıklarını değiştirmeye zorlayacağını da şimdiden görüyorum.
Teknolojinin gelişimi bugün insanlara kendilerini farklı biçimlerde ve sürekli ifade edebilme yetkinliğini verdi. Genç nüfuslara sahip toplumlarda özellikle sosyal medya üzerinden yeşeren yeni bir dünya var. 2012 önümüze daha fazla fikrin daha farklı medyalarda çeşitli içeriklerin geleceği bir yıl olacak. Bu çeşitliliğin çoğu tarafı test edilmemiş ya da test edilemeyecek deneysellikte ve sürprizlerle dolu fikirlerden oluşacak. Bu durumda bizim kültürün maalesef en sevmediği durumda kalacak yöneticiler; karar vermek ve bu kararın sonuçlarını sahiplenmek. Karar verip bu kararın arkasında sebatla duranların yılı bu yıl. Yani numaracıların değil gerçekten yapanların, cesurların yılı. Bu öngörünün peşine bir dileğimi de eklemek istiyorum.
Pazarlama bir değer üretme işidir. İşi değer üretmek olan bir sektörün salt maliyet odaklı değerlemeyle yaşaması mümkün değildir. Dünya buna uyanmaya başladı umarım bizler de bu konuyu açıkça tartışır ve bu işi yine değer bazına oturtabiliriz.

Kaynak:

Fatoş Karahasan

milliyet.com.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir